29 Ekim 2008 Çarşamba

İskenderiye Feneri (The Pharos of Alexandria)

İskenderiye Feneri MÖ 3. yüzyılda ( MÖ 285 ile 247 yıları arasında)  İskenderiye de Faros adasına inşa edilmiştir. İlk önce Mısırlıların limanını işaret etmekteydi daha sonraları deniz feneri olarak kullanıldı.

115–150 metre arası yüksekliği ile yüzyıllarca dünyanın en yüksek insan yapısı olarak değerlendirilmiş ve antik çağın yedi harikasından biri olarak sayılmıştır. İki büyük piramitten sonra ( Khufu ve Khafra) antik çağın 3. en yüksek yapısı olduğu varsayılıyor.

Faros İskenderiye kıyısında ufak bir adadır. Faros insan yapımı bağlantı ile anakaraya birleştirilmiştir ve bu bağlantıya Heptastadion ismi verilmiştir. Mısır sahilinin çok düz olmasından dolayı zamanında yön bulmada sınır işareti olarak kullanıldı. MS 1. yüzyıldan itibaren(Roma zamanı) ateş ve yansıtıcı aynalarla deniz feneri olarak kullanılmaya başlandı. O zamanlarda Faros sadece bir sınır işareti veya deniz feneriydi.

Deniz feneri MÖ 3. yüzyılda tamamlandı ve Mısırın ilk Makedon generali Büyük İskender tarafından gerçekleşen açılış töreniyle tanıtıldı. Deniz feneri önce 956 sonra 1303 ve 1323 depremleriyle çok kötü zarar gördü. Tam olarak tanımlanması Arap gezgin Abou Haggag Youssef Ibn Mohammed el-Andaloussi tarafından bu adaya turist olarak gelmesiyle 1166 da yapılmıştır. Tanımına göre “Fener, adanın sonunda bulunmakta. Bir kenarı 8,5 metre genişliğinde olan kare bir yapıdır. Doğu ve güney kısımları hariç deniz tarafından çevrelenir.6,5 metre yüksekliğinde bir platformda bulunmaktadır. Deniz tarafında bu yükseklik daha fazladır. Çok iyi şekil verilmiş taşlar kullanılarak yapılmış sağlam bir yapıdır. Denize bakan kısmının arkasının güney kısmında benim okuyamadığım eski dilde bir yazı vardır. Deniz ve rüzgâr tarafından yazılar iyice aşınmıştır. Yazıdaki bir A harfi 54 cm yüksekliğindedir.”

Deniz fenerinin yaklaşık 56 km den görüldüğüne dair kanıtlar vardır. Teyit edilmemiş bir efsaneye göre deniz fenerinin ateşi düşman gemilerini sahile ulaşmadan yakarmış.

Açık renkli büyük taşlar 3 katman olarak yapılmıştır. En alt kare kısım merkez çekirdek, orta sekizgen kısım ve üst kısım daireseldir. Zirvesindeki ayna gün boyunca güneş ışığını yansıtmakta ve geceleri ateş yanmaktadır. Deniz fenerinin duvarları, denizin tarafından aşınmamak için eritilmiş kurşunla kaplanmıştır. 1303 ve 1323 yıllarındaki depremlerden çok büyük zarar görmüş ve Arap gezgin Ibn Battuta’nın dediğine göre içine girilemez hale gelmiştir. 1480 yılında tamamen kaybolmuştur ve düşen taşlarından Mısır sultanı Qaitbay bir ortaçağ kalesi yaptırmıştır. Kalan taşlar Qaitbay Kalesinin etrafında çok açık görülebilir olarak kalmıştır.

Hiç yorum yok: