24 Kasım 2008 Pazartesi

YouTube’a nasıl girilir?


YouTube internet kullanıcılarının videolarını yayınlamak amacıyla 15 Şubat 2005’te kurulmuş ve 9 Ekim 2006 da Google tarafından 1.65 milyar dolara satın alınmıştır. Ülkemizde YouTube bir yılı aşkın zamandır yasak. Peki, nasıl gireceğiz bu YouTube. Başbakan bile “ben giriyorum sizde girin” diyor. YouTube a nasıl gireceğiz peki? Şimdi size adım adım anlatacağım.




1.yöntem: Dns sunucu değiştirme. 

Başlat---> Ayarlar---> Ağ Bağlantılarım ı tıklıyoruz.

Gelen sayfada internete bağlı olduğumuz bağlantıyı sağ tıklayıp özellikleri tıklıyoruz.

Şimdi ise İnternet İletişim Kuralları (TCP/IP) seçip özellikler tuşunu tıklıyoruz.












Gelen pencereden aşağıdaki Dns sunucu adresini kullan seçip

Yeğlenen Dns Sunucusuna 4.2.2.1

Diğer Dns Sunucusuna 4.2.2.2 yazıyoruz.

Tamam diyerek sayfalardan çıkıyoruz. Şimdi internet tarayıcınızı açarak

http://www.youtube.com/ a girmeye çalışın, girdiğini göreceksiniz.Giremediyseniz üzülmeyin

ikinci yolu deneyin.





 2. Yöntem: UltraSurf adlı program sayesinde.

YouTube yasağı bizim ülkemizde yasak olduğu için Proxy kullanarak kendimizi yurtdışı kullanıcısıymış gibi göstererek girme. Yalnız burada uzun uzun elle Proxy girmeyeceğiz bunun için her şeyi kendisi yapan bir program kullanacağız.

Programımızın adı UltraSurf

Ben bu yazıları yazdığım sıralar 9.2 sürümü vardı.

 

http://www.ultrareach.com/downloads/ultrasurf/u.zip adresinden indirebilirsiniz.

Program kurulum gerektirmiyor. Çalıştırdıktan sonra anahtar şeklinde bir simge yerleştiriyor saatin üstüne.

Programda Successfully connected to server! Yazısını gördükten sonra

Internet tarayıcımızı açıp

http://www.youtube.com/ a girmeye çalışın, girdiğini göreceksiniz.

Not: bu program bende “Windows Internet Explorer” ve “Google Crome” ile sorunsuzca çalışmasına rağmen “Mozilla Firefox” ile çalışmadı.

 

12 Kasım 2008 Çarşamba

Ekran çözünürlüğü

Dijital televizyon ya da bilgisayar ekranının çözünürlüğü hem dikey hem de yatay olarak birbirinden bağımsız piksellerin sayısı ile ifade edilir. Görüntü çözünürlüğü katot ışın tüpü(CRT) ve düz ekran veya projeksiyon görüntüsü gibi farklı faktörlere bağlı olduğundan terimlerde biraz karışıklık çıkabiliyor. Görüntü çözünürlüğünün, plazma görüntü ekranları(PDPs), sıvı kristal görüntüler(LCD), dijital ışık hesaplamalı(DLP) projektörler veya benzer teknolojiler ve basitçe satır ve sütunların fiziksel sayıları tarafından oluşan sabit piksel dizisi gibi uygulamalarda anlam karışıklığı çıkmaktadır. Bunların sonucunda sabit piksel dizisi kullanmamızın sebebi çoklu formatlı video girişlerinde ayarlamaların yapılması için  dijital ekran işlemcisi ve ram gerekliliğinin olması.

Burada kullanılan çözünürlük kelimesi sizi yanıltmasın. “Görüntü çözünürlüğü” terimi sıklıkla piksel boyutları için kullanılır (ör. 1280x1024), halbuki görüntüyü oluşturan inç başına pikselleri(dijital) veya resimdeki yatay çizgilerin sayısı(analog) hakkında bilgi vermeliydi.

Günümüz standartları

Televizyonlarda kullanılan çözünürlükler.

SDTV --->  480i (NTSC 720x480 iki tane 240 satırlık alandan oluşmuştur)

SDTV ---> 576i (PAL 720X576 iki tane 288 satırlık alandan oluşmuştur)

EDTV---> 480p (NTSC 720x480)

HDTV---> 720p (1280x720)

HDTV--->1080i (1280x1080, 1440x1080, veya 1920x1080 iki tane 540 satırlık alandan oluşmuştur)

HDTV---> 1080p (1920x1080)

Bilgisayarlarda daha yüksek çözünürlükler vardır.

Günümüzde 1024x768 varsayılan çözünürlük olarak kabul edilmektedir. Temmuz 2002 de 1024x768 en çok kullanılan çözünürlük olduğunda birçok web sitesi ve mültimedya üreticisi 800x600 den 1024x768 e geçmek zorunda kaldı. LCD monitör kullanıcıları tek bir çözünürlükte en net görüntüyü görebiliyorlar. Diyelim ki bir LCD monitörün standart çözünürlüğü 1280x1024 olsun. Siz monitörü 800X600 de çalıştırmak istediğinizde görüntüde bulanıklık oluşacaktır. Çünkü LCD monitörün piksel sayısı sabittir ve aynı pikselle farklı bir görüntüyü oluştururken monitör ölçeklendirmeyi hatalı yapacaktır.

Pahalı olmayan LCD monitörlerde 5:4 oranı ile 1280x1024 masaüstü uygulamaları için oldukça popülerdir. Birçok bilgisayar kullanıcısı CAD kullanıcıları dahil, grafik artistleri ve bilgisayar oyunları oynayanlar bilgisayarlarını 1600x1200(UXGA Ultra-extended) çözünürlüğü ile kullanmaktalar. Diğer kullanılabilen çözünürlüklere örnek olarak  1400x1050 (SXGA+), ve geniş oranlar ise 1280x720 (WXGA), 1680x1050 (WSXGA+) ve 1920x1200 (WUXGA)  verilebilir.Günümüzün yeni en yüksek çözünürlüğü ise 2560x1600 (WQXGA) dır.

Genelde meraklı olan bilgisayar kullanıcıları monitörlerini, monitörlerinin desteklemediği bir çözünürlüğü denemeye kalktıklarında ne yapacaklar.Her ne kadar ekran kartı üreticileri monitörün desteklemediği çözünürlükleri saklasalar da yine meraklı kullanıcılar bunu kaldırıp deniyorlar ve sonra hüsran. Windows buna karşı önlemini almış bulunmakta. Monitörde yaptığınız her değişiklikte 15 sn içinde ok tuşuna basmazsanız yapılan değişikliği kabul etmiyor. Ama benim gibi her soruya hem pat diye enter tuşuna basıp geçiyorsanız işiniz var demektir. Bir kısmımız bilgisayarı yeniden başlatır ve Windows loading ekranını gördüğünde önce sevinir sonra monitörünün desteklenmeyen çözünürlüklerde gösterdiği logoları görünce çıldırır ve en bilinen yöntem formatı  atar. Şimdi size 5 dakikada formatsız nasıl çözeceğinizi anlatacağım.Öncellikle Windowsumuzu güvenli kipte açıyoruz.

Sonra başlat çalıştırdan regedit yazıp registryi açıyoruz. Buradan sırasıyla aşağıda yazdığım yolu takip ediyorsunuz.

HKEY_CURRENT_CONFIG\System\CurrentControlSet\Control\VIDEO\{Address of primary video card}\0000\

Bu sayfada DefaultSettings.XResolution sizin yatay çözünürlüğünüz ve DefaultSettings.YResolution sizin dikey çözünürlüğünüzdür. Buradan istediğiniz gibi eski çözünürlüklerinizden birini girebilirsiniz. Unutmadan söyleyeyim en çok yapılan yanlışlardan biri orada değeri hexadecimal de yazmaktır.Siz değeri girerken decimal seçmeyi unutmayın.Bilgisayarı normal başlangıç ile açın.Sorunsuz açılacaktır.

31 Ekim 2008 Cuma

Ice Tea

Bir Ice Tea çılgınlığıdır gidiyor nedir bu Ice Tea adından da anlaşıldığı gibi Ice tea, genelde bardakta buzla servis edilen şekerli soğuk çaydır. Genelde kutu içecekler arasında çok popülerdir. Ice Tea Lipton, Nestea, Arizona gibi markalar tarafından üretilir. En bilindik marka Lipton Ice Tea’dir. Ice Tea limon, şeftali, ahududu, nar, mango gibi tatlandırıcılarla karıştırılabilir ki en güzeli bence şeftali ve mangodur. Gerçek çaydan ayrı olarak şifalı içecekler soğuk olarak servis edilir ve şifalı buzlu çay olarak adlandırılır ve çok şekerlidir. Bir arkadaşımın iddiasına göre susama halinde sudan önce tercih edilmesi gereken içecektir çünkü içindeki şeker nedeniyle daha fazla dayanmanızı sağlar. Ice Tea’nin tatlandırılmamış olanı bazen düşük sıcaklıkta uzun süre demlenmiş çay yaprakları ile yapılıyor (5 dakika 80-100°C yerine 1 saat güneşte). Ek olarak bazen bir gece buzdolabında bırakılabilir. Ayrıca taze demlenmiş Ice tea de son zamanlarda çok fazla yaygın olmaya başladı toz halinde ve donmuş halde olanları da evde hazırlamak adına çok büyük kolaylıktır.

 KÜLTÜREL ÇEŞİTLERİ
  Avusturya
Avusturya’da en popüler içecek olan Ice tea yine en popüler olan “Rauch” firmasın tarafından üretilir.

 Belçika
Belçika’da 1978den beri var olan Lipton’un gazlı çeşitleri Ice Tea markası ile satılmaktadır. Ayrıca yine Ice Tea markası adı altında gazsız çeşitleri de sunulmaktadır. Diğer fabrikalar ise Ice Tea isminin varyasyonları ile piyasada yer edinmeye çalışmaktadırlar.

  Kanada
Kanada’da ise tatlandırılmış olarak tercih edilir, genellikle limon aroması ile tatlandırılır.

 Hong Kong
Hong Kong stili cafelerde buzlu limon çayı olarak bulunur. Kuvvetli siyah çay (örnek Seylan), metal demlikte uzun süre demlendikten sonra büyük bir bardak buz ile doldurulur ve isteğe göre birazcık şurup eklenir ve en sonunda bardağa sıcak İce tea dökülür. Karışımın üzerine bir dilim limon yerleştirilerek daha süslü bir şekilde servis edilebilir.

 Japonya
Japonya, dünyadaki en büyük Ice tea pazarlarındandır ve her yerde bulunan otomatik satış makinelerinde şişede ve kutuda satılmaktadır. Japonların Ice Tea si genellikle sıcak çay gibi yeşil çay ve güzel kokulu bir çeşit siyah çay ile pazarda bulunmaktadır. Genellikle lezzetlendirilmemiş ve tatlandırılmamıştır. Suntory, Kirin ve Coca-Cola şirketleri en büyük Ice Tea üreticileridir. Lipton, dünyanın en büyük Ice tea firması, siyah çayı baz alarak Suntory ve Morinaga firmaları ile ortaklaşa bir çok ürün sunmaktadır.

 Türkiye
Geleneksel çay içici olan ülkemizde Ice Tea yeni olmasına rağmen popüler bir yaz içeceği olarak yerini aldı. Şahsen ben çayı pek fazla sevmememe rağmen Ice Tea’yi büyük bir zevkle içiyorum. Özellikle mango ve şeftali aromalı olanlarını da denemenizi tavsiye ederim.

 İngiltere
İngiltere de Ice tea çok popüler bir meşrubat olmaya başladı. Lipton gazlı içeceklerini Belçika da sattığına benzer bir şekilde sattı ama 90’ların ortasında raflardan kayboldu. Günümüzde Lipton gazsız Ice tea leri ile Nestea’nin ardından raflarda yerini aldı.

 Amerika
Amerika da genellikle sıcak eyaletlerde Ice tea gazlı alkolsüz içeceklere iyi bir alternatiftir. Restoranlarda, alışveriş merkezlerinde, otomatik satış makinelerinde ve bakkallarda mutlaka bulunur.      

 

 

29 Ekim 2008 Çarşamba

İskenderiye Feneri (The Pharos of Alexandria)

İskenderiye Feneri MÖ 3. yüzyılda ( MÖ 285 ile 247 yıları arasında)  İskenderiye de Faros adasına inşa edilmiştir. İlk önce Mısırlıların limanını işaret etmekteydi daha sonraları deniz feneri olarak kullanıldı.

115–150 metre arası yüksekliği ile yüzyıllarca dünyanın en yüksek insan yapısı olarak değerlendirilmiş ve antik çağın yedi harikasından biri olarak sayılmıştır. İki büyük piramitten sonra ( Khufu ve Khafra) antik çağın 3. en yüksek yapısı olduğu varsayılıyor.

Faros İskenderiye kıyısında ufak bir adadır. Faros insan yapımı bağlantı ile anakaraya birleştirilmiştir ve bu bağlantıya Heptastadion ismi verilmiştir. Mısır sahilinin çok düz olmasından dolayı zamanında yön bulmada sınır işareti olarak kullanıldı. MS 1. yüzyıldan itibaren(Roma zamanı) ateş ve yansıtıcı aynalarla deniz feneri olarak kullanılmaya başlandı. O zamanlarda Faros sadece bir sınır işareti veya deniz feneriydi.

Deniz feneri MÖ 3. yüzyılda tamamlandı ve Mısırın ilk Makedon generali Büyük İskender tarafından gerçekleşen açılış töreniyle tanıtıldı. Deniz feneri önce 956 sonra 1303 ve 1323 depremleriyle çok kötü zarar gördü. Tam olarak tanımlanması Arap gezgin Abou Haggag Youssef Ibn Mohammed el-Andaloussi tarafından bu adaya turist olarak gelmesiyle 1166 da yapılmıştır. Tanımına göre “Fener, adanın sonunda bulunmakta. Bir kenarı 8,5 metre genişliğinde olan kare bir yapıdır. Doğu ve güney kısımları hariç deniz tarafından çevrelenir.6,5 metre yüksekliğinde bir platformda bulunmaktadır. Deniz tarafında bu yükseklik daha fazladır. Çok iyi şekil verilmiş taşlar kullanılarak yapılmış sağlam bir yapıdır. Denize bakan kısmının arkasının güney kısmında benim okuyamadığım eski dilde bir yazı vardır. Deniz ve rüzgâr tarafından yazılar iyice aşınmıştır. Yazıdaki bir A harfi 54 cm yüksekliğindedir.”

Deniz fenerinin yaklaşık 56 km den görüldüğüne dair kanıtlar vardır. Teyit edilmemiş bir efsaneye göre deniz fenerinin ateşi düşman gemilerini sahile ulaşmadan yakarmış.

Açık renkli büyük taşlar 3 katman olarak yapılmıştır. En alt kare kısım merkez çekirdek, orta sekizgen kısım ve üst kısım daireseldir. Zirvesindeki ayna gün boyunca güneş ışığını yansıtmakta ve geceleri ateş yanmaktadır. Deniz fenerinin duvarları, denizin tarafından aşınmamak için eritilmiş kurşunla kaplanmıştır. 1303 ve 1323 yıllarındaki depremlerden çok büyük zarar görmüş ve Arap gezgin Ibn Battuta’nın dediğine göre içine girilemez hale gelmiştir. 1480 yılında tamamen kaybolmuştur ve düşen taşlarından Mısır sultanı Qaitbay bir ortaçağ kalesi yaptırmıştır. Kalan taşlar Qaitbay Kalesinin etrafında çok açık görülebilir olarak kalmıştır.

19 Ekim 2008 Pazar

Kinder sürpriz

İçi monte edilen oyuncaklı, sütlü dolgulu, sütlü çikolata…

Kinder sürpriz, kinder yumurta olarak da bilinir. Kinder yumurtanın dışı çikolata kaplı içi ise çocuklar için montaj gerektiren ufak bir oyuncaktan oluşmaktadır. Kinder surprise 1972 yılında İtalya’da çıkmıştır. Üreticisi İtalyan Ferrero’dur. Oyuncaklar hem fabrika içerisindeki tasarımcılar ve dışarıdan serbest çalışan tasarımcılar hem de dünya çapında birçok fabrika (örnek olarak Ruggero ve Valerio Aprile kardeşlerin İtalya’nın Turin şehrindeki Produzioni Editoriali Aprile isimli ufak fabrikası) tarafından tasarlanmaktadır. Aynı zamanda Almanya’da da birçok fabrikada üretilmektedir. Bu oyuncaklar çocuklarda koleksiyon bilincini ve merakını geliştirmektedir.

Süper tasarım harikası oyuncakların çıktığı bazen tek parça oyuncakların da bulunduğu beni çikolatasından çok bu oyuncakların ilgilendirdiği yumurta görünümlü çikolatadır. Dıştan içe doğru açıklayacak olursak; kinder yazılı jelatin kılıf, toplam süt oranı %32, toplam kakao oranının ise %15 olduğu yumurta görünümlü çikolata, yumurta şeklinde sarı kapsül, bir adet internet sürpriz adlı kampanya kodunun yer aldığı tanıtım kupürü, bir adet 35 farklı dilde yazılmış uyarı yazısı ( dikkat, okuyun ve saklayın: Küçük parçalar yutulabilir veya nefes borusuna kaçabilir.), bir adet oyuncağın yapım planlarının yazılı olduğu resimli ufak kağıt ve oyuncak parçaları yer almaktadır.

Kinder oyuncakları, oyuncak delileri için aynı zamanda mükemmel ve ideal birer koleksiyon aracıdırlar. Bu yüzden bu oyuncaklarla koleksiyon yapanlar arasında başarılı bir değiş tokuş pazarı çok popülerdir. Özellikle Almanya ‘da oldukça yaygındır. Çünkü buradaki fabrikalarda üretilen oyuncakların diğer ülkelerdekilere göre daha yüksek kaliteli oldukları söylenir. Durum böyle olunca fanatik koleksiyoncular arasında en değer verdikleri oyuncak serilerinin bir üyesinin eksik olduğu durumlarda o oyuncağa sahip olabilmek için servet ödemeye kalkışanlar bile olabiliyormuş. Ayrıca bu oyuncakları üreten fabrikaların serilerin içinde yer aldığını gösteren bazı oyuncakları piyasa sürmediklerini duymuştum. Bunun sebebi ise seriyi tamamlamaya çalışan biz değerli koleksiyoncuları daha çok kinder çikolata satın almaya teşvik etmek olduğunu düşünüyorum.

Kinder yumurtanın oyuncakları, 3 yaşın altındaki çocukların ufak parçalarını yutabilecekleri için uygun değildir. Amerika Birleşik Devletleri hariç dünyanın her yerinde satılmaktadır. Amerika’da 1938 Federal yiyecek ilaç ve kozmetik kanununa göre şekerlemedeki besleyici olmayan ürünler içerdiği için yasaklanmıştır. Buna rağmen Amerika’da yasadışı olarak bazı dükkanlarda İngiliz ve Avrupa şekerlemeleri ile birlikte satılmaktadır. Ayrıca bazı ülkelerde özellikle Noel yakın zamanlarda devekuşu yumurtası büyüklüğünde ki versiyonlarının da olduğunu duydum.

Kinder çikolata bir anlık mutluluktur, çocuk olma sevincidir, şımarıklıktır. Her sarı kapsülü açarken yaşadığınız o kısa süreli merak, içinden hangi oyuncağın ve ya tamamlamaya uğraştığınız bir serinin hangi üyesi çıkacağını tahmin etmeye çalıştığınız farklı bir heyecandır. Her ne kadar üzerinde her zaman yeni, benzersiz ve heyecan dolu oyuncaklar yazsa da içinden daha önceden sizin sahip olduğunuz bir oyuncak çıkmışsa eh bir dahaki sefere deyip dudak büktüğünüz ya da diğer arkadaşlarla değiş tokuş yapılır ümidiyle köşeye koyduğunuz oyuncaklarla da karşılaşmamamız mümkün değil. Bir dolu tasarım harikasını içinde bulunduran kinder oyuncakların ben de ilginç koleksiyoncularındanım. Curcuna krallığının asil üyeleri, gece parlayan fosforlu hayalettalar, birbirinden renkli ufak maymunlar, şirin itfaiyeci bebekler, ortaçağa ait yakışıklı şövalyelerin ve güzel hanımefendilerin bulunduğu krallık, sevimli köstebek serisi, çıtırdak korsanlar ve görkemli gemileri, müzisyen siyah karıncalar, güneşte renk değiştiren komik denizanaları, renkli hayvanlar serisi, uçaklar, arabalar, savaşçılar, yapbozlar… Daha sayamadığım ve isimlendiremediğim nice kinder oyuncaklarımın hastası olduğumu ve onlar için ayrı bir odamın bile bulunduğunu ve düzenli bir şekilde dizildiğini belirtmek istiyorum. Koleksiyon çılgınlığı böyle bir şey olsa gerek…